Kendine güveni olan bireyler, bulundukları ortamlarda bir adım öne çıkar ve takdirleri toplarlar. Nitekim özgüvenli olmak, başarının kilit faktörlerindendir. Özgüven sahibi kişiler, korkularıyla yüzleşmeyi, konfor alanlarından çıkmayı başararak başarıya giden yola adım atarlar.
Her insan özgüvenli olmak, olumsuz olaylarla sakince baş edebilmek, olumlu şeyleri ön plana çıkararak zorlukların üstesinden gelmek isteyebilir. Yani özgüven, kazanılmak istenen, çabalayınca da kazanılan bir duygudur. Doğuştan özgüvenli olarak doğan kimse yoktur. Kişilik gelişiminin başladığı çocukluk dönemimizden kişiliğimizin tamamlandığı döneme kadar geçen süreçte yaşadıklarımız bizim bu duyguyu davranışa dönüştürme potansiyelimizi oluşturur. Yaşanan olaylar karşısındaki ebeveyn tutumları, çevreden alınan dönütler, fiziki yeterlilik gibi etkenler özgüvenin iyi veya kötü yönde etkilenmesini sağlar.
Özgüvenli olmayı öğrenmek, ebeveynlerin tutumlarıyla oluşur fakat çocukluğunda özgüven eksikliği çeken bir bireyin de zamanla kendini motive etmesi, sorunun üstüne giderek bakışını, duruşunu, beden dilini, toplum içindeki söylemlerini değiştirmeye çalışmasıyla da toparlanabilir.
Ne kadar para kazandığınız, kaç kişiyi tanıdığınız, fiziksel görünüşünüzün nasıl olduğu, arabanız modeli, diplomanızın puanı vb. daha bir çok bireysel katkı kişinin özgüvenini yükseltmez, bunlar sadece kişinin zevk alması, hayatı tatmin olarak yaşaması için gerekli bazı ihtiyaçlardır. Asıl bu saydığımız ihtiyaçlarınız karşılanmıyorsa; paranız yoksa, arabanız yoksa, fiziksel olarak kalıplaşmış yargılar içinde değilseniz, diplomanız yüksek bir ortalamaya sahip değilse ve siz hala kendinizi kötü hissetmiyor, daima kişisel saygınızı koruyorsanız o zaman özgüven sahibi olmayı başarmışsınız demektir.
İş Görüşmelerinde Sizi Test Etmek İçin Uygulanan Taktik hakkında bilgi almak için yazıya tıklayınız.
Özgüven Nereden Gelir?
Ebeveynlerimizden, öğretmenlerimizden, arkadaş çevremizden ve sosyal yaşantımızda karşılaştığımız insanların bize karşı tutumları, sevgi gösterme düzeyleri, yakınlık dereceleri önemlidir. İnsanoğlu fikirlerine önem verildikçe, değerli olduğunu hissettikçe, kendisine duyulan güveni bildikçe kendine olan güveni artar. Çocukken aldığımız sorumluluklara karşı ödüllendirme yapılmışsa, bir konu hakkında (isterse hangi oyun oynanacağı olsun, isterse yemekte ne yenileceği) fikrimiz sorulmuşsa ve fikrimiz dikkate alınmışsa çocuklukta bu özgüvenli olmak aşaması için adım atmamız kolaylaşır.
Kişilik gelişimi döneminde çocuğa sorumluluk verilmeli, kendi başına bir birey olarak değer verilmelidir fakat fazla sorumluluk yüklemek de yanlışa yol açabilir. Çocuk özgüvenli olmaktan daha çok sürekli tedirginlik duyan, her işi mükemmel olsun diye çabalayan ama stres altında eli ayağına dolaşan biri olup çıkabilir. Fazla sorumluluk yüklendiği için başarısızlıktan korkan, eleştiri duyduğu anda kırılan, kendine güveni azalan çocuk sayısı da çoktur.
Özgüvenli Olmak İçin Yapılması Gerekenler
Özgüvenli olmayı öğrenmek, ilk başta kendini tanımakla başlar. Birey ne yapabileceğini veya ne yapamayacağını bilmelidir. Yapabildiği konularda çekingenlik göstermemeli, fikri olan konularda susmamalıdır. Fiziksel olarak kendini sevmeyi bilmelidir. Kendini dünyaya kanıtlamak adına gerçekçi olmayacak derecede hedefler belirlememeli zira bu hedeflere ulaşamayınca daha çok mutsuzluk beraberinde gelir. Her an öğrenme dürtüsü içinde olmak, “Evet” ve “Hayır” demesi gereken yerleri bilmek, kendini ödüllendirmek ve gerekli yerlerde eleştirmek özgüveni geliştirir. Herkes zor zamanlardan geçer önemli olan olumsuz koşullarda bile pozitif olmayı başarabilmek.